
Bir Bilgisayar Programcısının Hayatı
Merhabalar, benim gibi bir bilgisayar programcısının hayatı otobiyografik tarz ve samimi bir anlatım ile okumak ister miydin? O zaman buyurun başlayalım…
Okul hayatım boyunca notlarım pek iyi olmadı, hiç çalışmadım ama ortalamanın üzerinde de olduğumu söyleyebilirim. Şu anda 21 yaşındayım, bilgisayar programcılığı bölümünden mezun oldum. Bu gereksiz bilgileri bir kenara bırakırsak şunu diyebilirim, eğer ki bilgisayara programlamaya merakınız yoksa bu işe girmeyin arkadaş. Bizim okulda da var böyle tipler kardeşim madem istemiyorsun neden bu bölümü yazdın o zaman. Gereksiz insanlar işte. Her neyse dediğim gibi ders çalışmayan biri bile programcı olabiliyor eğer yeteri kadar merakı ve sevgisi var ise. Şimdi gel gelelim benim gibi hiç ders çalışmayan birisinin okul hayatına.
İlkokul ve Ortaokul Yıllarım
Benim bilgisayarlara olan ilgim, 4.-5. sınıfta başladı, ilk olarak sadece oyun oynamak için ilgimi çekse de sonrasında videolarla vs. neler yaptıklarını öğrendikçe daha büyük bir merak içerisinde kalıyordum. Ve o zamanlarda bilgisayar ile bir mesleğim olmasını seçmiştim. Fakat herhangi bir yardım almadım ve oyun oynamak daha cazip geldiğinden dolayı oyun oynamaya başladım deli gibi oyun oynuyordum her neyse, ilk okul ve orta okulun özetini verdim aslında burada şimdi gel gelelim liseye.
Lise Yıllarım
Lisede yine ders çalışmamaya devam ediyordum hatta öyle ki, yazıldığım dershanede derslere girmeyip internet kafeye falan gidiyorduk. Neyse, benim hala bilgisayarlara karşı ilgim vardı bu sefer yapma isteği de olunca öğrenmek için kaynak aramaya başladım. Tabi o zamanlar yıl 2012-13 falan youtube’de oyun harici bir içerik bulmak çok zor. Hatta öyle ki eğitici video bulunduğunda sevinçten çığlık atılıyordu. Ben bir kanal bulabildim fakat bu kanalda sadece web tasarım vardı o konu pek ilgimi çekmese de baktım. Videoyla eş zamanlı yaptım her şeyi ve en sonunda ilk sayfamı yaptım bir blog sayfasıydı hatta görüntüleri hala duruyor olması lazım.
Burası admin paneli hatta bu sayfayı bu sene verilen bir ödevde de kullandım.
Bu sene verilen ödevde de bu şekilde kullandım. Neyse o zamanlar bunu tamamladığımda arkaya yaslandım ve derin bir oh çektim, başarmıştım kendim yaza yaza her ne kadar kopya çekerek de olsa hepsini elimle yazmıştım sonuçta bu bile bana yetmişti. Derken birkaç site daha yaptım en son video izlemeden yapabilmeye başlamıştım ve aşırı mutluydum fakat ilerleyen zamanlarda web tasarım’ın tamamen hammal işi olduğunu farkettim ve farklı bir dil öğrenmek istiyordum fakat, dediğim gibi o zamanlar sınırlı kaynak olduğundan dolayı devamını getiremedim derken lise bitti ve üniversiteye geçtim.
Üniversite Yıllarım
En sonunda istediğim yerdeydim. Aslında tam olarak istediğim yer sayılmaz ama sonuçta sevdiğim bölümdeydim. Derken dersler başladı ve ben yine ders çalışmıyordum, ilk dönemi rahat bir şekilde geçtim fakat 2. dönem çalışmadığımdan dolayı sağlam bir darbe yeyip sınıfta kaldım.
İkinci sınıfta olmam gereken senenin ilk dönemi 1. sınıfı bitirdim ve sonunda 2. sınıfa geldim, baktım çalışmadan olmuyor ama okulda öğrendiklerimde yeterli gelmiyordu, ben de kaynak aramaya başladım, Youtube’a baktım, Udemy’ye baktım ve ikisinden de eğitimler izledim. Bunun sonunda Java’yı mesleki düzeye çıkarabildim, basit oyunlar tasarlayarak başladığım macerama C# ardından Python ile devam ettim.
En sonunda mezun olmuştum fakat şimdi önümde daha büyük bir engel vardı. “DGS” evet Dikey Geçiş Sınavı dediğimiz sınav. 2 yıllık programlamayı, 4 yıllık yazılım veya bilgisayar mühendisliğine tamamlamaya çalışacaktım fakat malum Pandemi süreci araya girdi, hal böyle olunca evde de kaldıkça psikolojik sorunlar baş gösterdi ve bu senelik DGS planını hiçe attım. Bu sene girecek olsaydım muhtemelen hiçbir yere giremeyecektim ve bu benim moralimi inanılmaz bozacaktı. O yüzden bu dönem de pek çalışamadım.
Sadece, gelen programları yazıyor, canım sıkılınca da basit oyunlar yapıyordum fakat bu böyle yürümüyordu, farklı uğraşlarda lazımdı o sırada da blog yazmak aklıma geldi ve blogspot üzerinden blog yazmaya başladım, ki Facebook grubundan bu sayfaya yazar alımı olduğunu gördüm ve bu sayede burada yazı yazmaya başladım.
Ama bu da yeterli gelmedi farklı bir şey daha yapmam lazımdı. Başka ne yapabilirim diye düşünürken, bir anime fansub gördüm ve oraya encoder olmak için başvuru yaptım en nihayetinde de kabul edildi. Reklam gibi olmasın fakat fansubun adı TurtleSubs. Ama sadece encode ile de tatmin olmamıştım, daha fazlası lazımdı, ardından çeviri de yapmaya başladım ve sanırım hayatımda yapmadığım kadar etkinliği bu pandemi sezonunda yaptım.
Uyku Düzeni
Benim gibi insanların en büyük sorunu uyku problemi, çünkü bir proje geldiğinde bitene kadar uyumuyorsunuz. Kimi zaman projeler için 2-3 gün bile uyanık kalmışlığım oldu.
Artık sona gelelim, bu kadar olaydan sonra şu anda bulunduğum konuma geldim gayet mutluyum. Eğer aklınızda programcı olmak gibi bir niyetiniz varsa şunu söyleyeyim; merak ve sevgi olmadan bu iş olmaz, çünkü buna dayanamazsınız. Yani aklıma başka bir şey gelmiyor benden bu kadar 😀