Film İncelemesi: Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği

Film İncelemesi: Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği

Bugün sizlerle bir destanı inceleyeceğiz. Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği bana kalırsa film tarihinin en kaliteli filmi. Bir miktar fanboy’luk yapma ihtimalim olabilir tabi. Keza ben bir LOTR hayranıyım ama kendimce LOTR’da aradığım her kötü yanda bile film kaliteli geliyor bana.

Uzun bir zaman boyunca, ev arkadaşım bana “Yüzüklerin efendisi mi o da ne?” diyene kadar Türkiye’de ki herkesin (hatta belkide dünyada ki) yüzüklerin efendisini bildiğini sanırdım. Ama o gün bu destanı bile bilmeyen bazı şansız insanlar olduğunu fark ettim. (Not: O arkadaş bu olaydan sonra tüm seriyi 2 kere arka arkaya izledi.)Bu durum bizi bu noktaya getiriyor. Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği incelemesine.

Malum seri uzun kitaplar kalın, filmler 3 saati aşkın (kesilmemiş halleri). Bu nedenle ve bu yazının film incelemesi olması nedeniyle kitaplara çok girmeyeceğim (arada atıflar olabilir). Bu yazı yinede uzun olacak fakat yine ben hızlı okurlarımı düşünerek onlara ön inceleme yapayım.

Ön İnceleme;

İlk film biraz durağan ilerliyor. Yine de kendi çapında bir durağanlık bu, yine bol aksiyon, bol gizem ve büyüleyici, en derin ayrıntısına kadar düşünülmüş bir fantastik evren var karşımızda. Diğer iki film ise muhteşem ötesi savaş sahneleriyle göz dolduruyor, tüy dikenletiyor, adamı yerinden kaldırıp borazan öttürtüyor(bknz: Pellenor çayırları savaşı). Aksiyon, savaş ve tadında fantastik evren görmek istiyorsanız izleyin, istemiyorsanız yine de bir bakın ben daha LOTR izleyip pişman olanını görmedim.

İşin Detayı;

Filmimiz 2001 yılında, yine aynı isimli bir üçlemenin ilk kitabının film uyarlaması olarak çekiliyor. Filmimiz, Peter Jackson’ın yönetmeliği altında çekiliyor. 93 milyon dolar harcanan film 887 milyon dolar hasılat yapıyor.  Filmde oynayan tüm yaratıklar makyajlı insanlar, filmde özel efekt CGI yok. Zaten tarih pek el vermiyor ama bu onu kaliteli yapan etken. Her şey çok gerçekçi her şey olması gerektiği gibi.

Sadece örnek olması için ikinci film olan Yüzüklerin Efendisi İki Kuleden bir olayı sizlere anlatayım. Film sahnesinde yağmur olması isteniyor. Fakat diğer filmlerin aksine LOTR’da yağmur yapay olarak yapılmıyor ve film sadece yağmurlu gecelerde çekiliyor. Film dünya genelinde takdir görmüş bir kült yapım. Benim övmeme ihtiyaç duymuyor zaten. O zaman geçelim incelememize.

Her şey muhteşem yüzüklerin yapılmasıyla başladı..

Üç yüzük varlıkların en arifi, en zarifi olan ölümsüz elflere verilmişti.

Yedisi mahir madenciler ve zanaatkarlar olan dağların derinliklerinde yaşayan cücelere..

Dokuz yüzük varlıklar arasında güce en düşkün olan insan ırkına bahşedilmişti..

Bütün ırklara hükmedecek gücü muhafaza ediyordu bu yüzükler..

Lakin hepsi kandırıldı Elfler, İnsanlar, Cüceler hepsi ama hepsi kandırıldı.

Mordor diyarında, Hüküm dağının ateşlerinde gizlice dövmüştü Karanlıklar Efendisi Sauron, Hükmeden Yüzüğü..

Diğerlerine hükmedebilmek için !

Bütün zulmünü, kinini ve tüm yaşamlara hakim olma iradesini kattı bu yüzüğe..

Hepsine hükmedecek tek bir yüzük !

Filmimiz bu gizemli cümleler ile başlıyor. Yukarıda da yazıldığı üzere bir  yüzük muhabbeti dönüyor tüm film boyunca. Peki bu yüzüklerin olayı ve filmin genel amacı nedir?

Yüzüklerin Başlangıcı;

Sauron, baş kötümüz. Diğer ırklar tarafından kötü biri olarak bilinmeden önceleri 20 yüzük yapıyor. Bu yüzükler, onları takan kişiye çeşitli güçler bahşediyor. Sauron tüm halkların liderlerine bu yüzükleri birer iyi niyet göstergesi olarak hediye ediyor. Fakat herkesin bilmediği bir sır var. Hüküm dağının ateşlerinde gizlice dövmüştü Karanlıklar Efendisi Sauron hükmeden yüzüğü. Bu yüzük tek yüzüktü ve bu yüzüğü takana, diğer yüzükleri takanları yönetmek, ölümsüzlük, süper güç gibi gibi bir çok güç kazandırıyordu. Burada kafalar karışmasın, yüzüğün kendi iradesi var ve tek arzusu, onu yapan Sauron’a ulaşmak ve verdiği gücü kime nasıl vereceğini yüzük kendisi seçiyor.

Sauron yüzükleri dağıtıp gerçek yüzünü gösterdiğinde beklemediği bir durumla karşılaşıyor. Elfler kendilerine verilen yüzükleri zapt edebiliyorlar. Tek yüzük onları kontrol altına alamıyor ve ellerindeki 3 güç yüzüğünün güçlerini de kullanabiliyorlar. Cüceler ise kendilerine verilen yüzüğün lanetiyle bencil ve cimri oluyorlar fakat kendi ırklarından başkalarına olan ezilmez gururları sayesinde Sauron’un buyruğu altına girmeye karşı direnebiliyorlar.

İnsanların 9 kralı ise kolay bir şekilde yüzüklerin lanetine yakalanıyor ve Sauron’nun ölümsüz köleleri oluyorlar. Bunlar filmlerde dokuzluk ve nagül olarak geçerler. Liderleri ise yine bir dokuzluk olan Witch King’dir.

Son İttifak Savaşı;

Burada yüzük savaşları başlıyor. Sauron yıllarca tüm ırklara eziyet ediyor. Orklar ve çeşitli nefret dolu yaratıkları üreterek her ırka savaş ilan ediyor. Sauron büyük bir güç olsa da insanlar ve elfler arasında “Son İttifak” kuruluyor ve 2. çağın (LOTR da tarih çağlar ile ayrılıyor. M.Ö , M.S gibi) en güçlü ordusu kuruluyor. Bu ordu Sauron’ u en son kalesi Mordor’a kadar sürüyor. En sonunda Sauron kaybedeceğini düşündüğü için kalesinden çıkıyor ve o korkunç heybetini tüm savaş alanında gösteriyor. Yüzüğünde verdiği güçle düşmanı tabiri caizse hem bedenen hem ruhen param parça ediyor. Lakin babası az önce Sauron tarafından öldürülen insan kral İsildur bir şekilde Sauron’un yüzüklü elini kesiyor ve Sauron yüzükten ayrıldığı gibi toza dönüşüyor. Ardından Sauron’un tüm ordusu ya öldürülüyor  ya da kaçıyor. Fakat Sauron hala yenilmiş değil ruhu yüzüğe bağlı. Tek çaresi ise tek yüzüğün yapıldığı yere hüküm dağına götürülmesi ve oranın ateşine atılıp yok edilmesi.

İnsanların kralı İsildur ve Elflerin komutanı Elrond beraber hüküm dağına çıkıyorlar fakat İsildur, yüzüğün lanetine yakalanıyor ve yüzüğü kendine istiyor. Böylece Son ittifak dağılıyor, Sauron kısmen mağlup ediliyor ve 2. çağ sona eriyor. Sauron’nun ruhu kuytu orman denilen bir ormana kaçıyor. Orada bir süre saklandıktan ve ordusunu tekrardan güçlendirdikten sonra devasa, kapaksız alevden bir göz olarak Mordor’a geri dönüyor. (Bir süre dediğime bakmayın filmdeki bu birkaç saniyelik olay aslında nesiller boyunca uzayan bir süre).

İsildur savaşın ardından evine dönerken yolda pusuya düşüyor ve yüzüğe en ihtiyaç duyduğu anda yüzük ona ihanet edip parmağından çıkıyor. Sonuç olarak İsildur öldürülüyor ve yüzükte nesiller boyunca uyuyacağı bir nehrin dibine düşüyor.

Shire;

Film bu kısa bilgiyi verdikten sonra bir anda yumuşak rahat bir hava alıyor. Bizi günlük güneşlik, neşeli bir şirin köyüne yolluyor. Burası Shire, hobbit ırkının huzurlu yuvası. Dünyanın geri kalanından bağımsız, dünyanın en yaşlılarının bile bilmediği bir ırk hobbitler.

Bilbo Baggins adlı bir hobbit, Gandalf adlı büyücünün de dayatması ile yıllar önce bulduğu sihirli bir yüzüğü yeğeni Frodo’ya teslim ediyor. Yüzüğün Tek Yüzük olduğu ortaya çıkınca ve Sauron bir şekilde yüzüğün Shirede olduğunu öğrenince, Frodonun macerası başlıyor. Frodo, Gandalfın tembihleri ve en yakın dostları Samwise Gamgee(Kısaca filmde Sam diye geçiyor), Peregrin Took (Pippin) ve Meriadoc Brandybuck (Mary. Hepsi de hobbit) ile birlikte başlıyor yayan Gandalfın gitmesini söylediği hana. Lakin beklenmedik olaylar gerçekleşiyor ve gruba gizemli kolcu Aragorn da katılıyor.

Aragorn abimiz, aslen Gondor adındaki en büyük insan krallığının geriye kalan tek varisi fakat kendisi, kendisini kral olarak kabullenmiyor ve veriyor kendini dağa bayıra. En sonunda kolcu oluyor ve ormanlarda takılıyor. Grubumuz Aragornun da katılımıyla başka bir hedefe yöneliyor, Elrond’un evi olan Ayrıkvadi’ye. Ev dediğime bakmayın burası zamanın bile farklı aktığı bir elf diyarı. Yolculukları boyunca nazgül de grubumuzun peşinden ayrılmıyor hatta Frodoya, Witch King tarafından asla iyileşmeyecek bir yara veriliyor.

Ayrıkvadi;

Frodo yarasından ötürü kötüleştiğinde ise yardıma bir elf olan Arwen Undomiel geliyor. Arwen, Elrondun kızı ve Aragornun biricik sevdiceği. Güzeller güzeli Arwen ablamız Frodonun zehrini yavaşlatsa da bunu durdurmak için bizzat babası Elronda ihtiyaçları olduğunu söylüyor ve Frodoyu kaptığı gibi atına binip Ayrıkvadiye gidiyor. Frodo gözlerini Ayrıkvadide açtığında herkesin orada olduğunu görüyor. Aragorn, Gandalf, Sam, Pippin, Mary, Elrond ve Arwen. Elrond tüm diyarın önde gelenlerini çağırıyor ve yüzüğün akıbetini konuşuyorlar. Elflerden, Kuytu orman elfi Legolas Yeşil Yaprak. Cücelerden, Yalnız Dağ cücesi Gimli. İnsanlardan Gondor vekilharcı’nın en büyük oğlu Boromir.

Olaylar gelişiyor ve sonuç olarak yüzüğü Frodonun Mordor’a yalnız dağa getirmesine karar veriliyor. Ona bu yolculukta Gimli, Legolas, Boromir, Aragorn, Gandalf, Sam, Pippin, Mary eşlik etmeye karar veriyor. 9 yüzük kardeşi diyor Elrond, 9 Nazgüle karşı 9 yüzük kardeşi. Böylelikle yüzük kardeşliği kurulmuş oluyor ve yolculukları bu noktada başlıyor.

Moria;

İlk hedef Orta Dünya’yı ortadan ikiye bölen Sisli Dağları geçmek. Önce üstünden geçmeyi deniyorlar ve Saruman’nın da etkisiyle başarısız oluyorlar. Saruman, aynı Gandalf gibi büyücü hatta sıradan bir büyücü değil büyücülerin başı. Fakat iyiliğin tarafına ihanet ediyor ve Sauron’a katılıyor. Sisli dağları üstünden geçemeyen grup altından geçmeye karar kılıyor. Khazad-dum, Moria madenleri. Yıllar önca düşmüş bir cüce krallığı. Tüm sisli dağın bir ucundan bir ucuna uzanan bir dağ altı krallığı.

Fakat grubun pek beklemediği veya beklediği ama olmamasını umduğu şey gerçekleşiyor ve Khazad-dum goblin ve ork kaynıyor. Hepsinden beteri ise cücelerin sonunu getiren şey hala orada, Durin’in laneti, gölge ile ateş, bir Balrog. Balroglar nesli tükenmiş, 2 ayak üzerinde duran ejderler diyebilirim kısaca. Balrogla girilen mücadelede Gandalf ve Balrog dibi gözükmeyen, dünyanın merkezine kadar inen bir yarıktan düşüyorlar ama grubumuz sisli dağların öbür ucundan çıkmayı başarıyor.

Kayıp büyük olsa da grubumuz yola devam ediyor ve Mordor yolunda Lorien’den geçiyorlar. Lorien başka bir elf diyarı, bir elf ormanı. Elflerden başka kimsenin kabul görmediği eşsiz bir diyar. Cücelerle elflerin arası oldukça kötü olsa da Frodonun taşıdığı yükün getirdiği ayrıcalıklar sayesinde grubumuz elf diyarı Lorienden ayrılıyor.

Grubumuz, orta dünyanın bir ucundan bir ucuna akan büyük nehir Anduin’e atıyor kayıkları ve yola bir süre nehir üzerinden devam ediyor.

Yüzük Kardeşliğinin Sonu;

Nehir yolculuğundan yorulup mola veren grubumuz, kayıkları çekiyor kenara ve bir kamp kuruyor. Frodonun yalnız gezdiği bir anda Boromir ondan yüzüğü çalmaya çalışıyor fakat Frodo yüzük ile birlikte kaçıyor. Burada grubumuz yeni bir tür olan Uruk-hai’lerin saldırısına uğruyor. Uruk-hailer, Saruman için çalışan ork melezi insansı yaratıklar. Orklardan daha iri, daha güçlü ve daha zekiler. En önemli yanları ise Sauron’a değil Saruman’a itaat ederler. Bu baskın sırasında Boromir öldürülüyor. Frodo ve Sam gruptan gizlice ayrılarak kendilerince Mordora gitmeye karar veriyorlar. Pippin ve Mary, Uruk-hailer tarafından Sarumana götürülmek üzere kaçırılıyor. Aragorn, Gimli ve Legolas, Pippin ile Maryi kaçıran Uruk-hai grubunun peşinden gidiyor ve filmimiz burada bitiyor.

Elimden geldiğince az detay vererek anlatmaya çalıştım. İzlemeyenler için heyecanını kaçırmak istemedim. En başta da dediğim gibi bana kalırsa film eksiksiz muhteşem bir başyapıt. Daha fazla bir şey yazmaya gerek yok izlemenizi şiddetle öneririm.