Bir kadın neden öldürülür ? Hayattan kopmasının, zorla koparılmasının sebebi nedir? Bir anlık öfke krizinin kurbanı mıdır, elde edilememişliğin ağır hırs ve hıncı mı? Sadece bu sebepler bir kadının ölmesi için yeterli mi? Bu kadar ucuz mu kadının canı yoksa bazıları öyle mi zannediyor ?
“Kadın İnsandır, Erkek İse İnsanoğlu” Demiş Neşet Ertaş…
İnsanoğlu insanı katlediyor arkadaşım! Üstelik gözünü bile kırpmadan, sokak ortasında, toplum içinde, çocuğunun yanında olmasını önemsemeden yapıyor! Sebebi nedir peki ? İstemediği halde karısı ondan boşanmış, sevdiği kız ona bakmamış, falan filan… Hani derler ya; “Özrü kabahatinden beter” diye. Bu onun da üstünde bir şey. Bu acınası bile olamayacak kadar lanet bir zihniyet. Ahlaki cehaletin üst noktalarında yer alan bir zihniyet. Peki bu zihniyet nasıl oluştu ?
Bir Zihniyet Öyle Kolay Oluşmaz
Yüzyılların getirdiği, belki eskiden hiçbir kötü faaliyeti olmayan bir düşünce tarzının yozlaşmasıyla oluşur. Kolay oluşmadığı gibi; bu zihniyeti yıkmak da bir zordur haliyle. Çünkü zihniyet ancak başka bir zihniyetle yer değiştirilerek düzeltilebilir yahut değiştirilebilir. Ancak bunu önce istemek, toplumsal bir istek ve kararlılık oluşturmak yoluyla gerçekleştirebiliriz. Peki biz böyle mi yapıyoruz ? Tam olarak değil…
Eğer ortada bir sorun varsa tabii ki müdahil olmaktan, sorumluluk almaktansa; ondan kaçmak, savuşturmak veya suçu başka olaylara; kişilere yüklemek çok daha kolaydır. Genelleme yapmak ne kadar doğru olur bilmem ancak; biz hep bir şeylere suç atıyoruz. Örneğin; dolabı sert açmışızdır kapağı kırılır “Çok dayanıksız yapmaya başladılar bunları” ; derslere çalışmaya otururuz, bilgimiz zayıftır “konu çok zor” ; Sınavlara üstünkörü çalışmışızdır “Hoca çok zor sormuş” deriz. Bu döngüyü maalesef kadın cinayetlerinde; tecavüzlerinde de yapıyoruz. Örneğin bir kadın ölmüştür, öldüren bunu töreye dayandırmıştır; törelerin günümüz dünyasındaki gereksizliğine dem vurup, bir de ana avrat sövüp, sonrasında bu olayı kapatıyoruz. Kanımızı donduran olaylara neden olan bu insanların (!) neden bunu yaptığını soğukkanlılıkla araştırmıyor sadece bas bas bağırıp susuyoruz…
Bu cinayeti, bu vahşeti işleyenler kadar onların yaptığı vahşetin kaynağını derinlemesine araştırmayan; “idam getireceksin asacaksın” deyip, sanki toplumuzda böyle bir hastalık, bozukluk yokmuş gibi hayatına devam eden; görmezden gelen bizler de sorumluyuz. Suçluyuz…
Bir hastalığı tedavi etmek için önce hastalığın tanısı konmalıdır. Eğer iyileştirir düşüncesiyle alakasız ilaçlar içer, soruşturmaktan kaçınırsanız; hastalık ölümcül hale gelir. Belki de… Ölürsünüz…
